Avrupa Merkez Bankası'nın Yönetim Konseyi'nin kıdemli bir üyesi olan Francois Villeroy de Galhau, ABD'nin kriptoya yaklaşımı hakkında güçlü endişeler dile getirdi. La Tribune Dimanche ile yaptığı röportajda, finansal krizlerin genellikle ABD'den geldiği ve küresel olarak yayıldığı konusunda uyardı. Dijital varlıkları ve banka dışı finansal sistemleri destekleyerek, Amerikan yönetimi küresel ekonomiyi istikrarsızlaştırabilecek gereksiz riskler alıyor.
Villeroy, Avrupa'nın finansal sisteminin iyi düzenlendiğinden emin olarak bankacılık krizinin tehdidini en aza indirdi. Ayrıca Avrupa için daha güçlü bir uluslararası rol çağrısında bulunarak Avrupa'yı küresel sermayeyi çekmek için güçlü bir tasarruf ve yatırım birliği inşa etmeye çağırdı.
Kripto analisti Christopher Perkins ise dijital varlıkların finansal riskleri azalttığını savunarak Villeroy'un görüşlerine karşı çıkıyor. Geleneksel finans başarısızlıklarının örneklerini vererek, kripto işlemlerinin likiditeyi artırarak sistemik riskleri azalttığını vurguluyor. Perkins, likiditenin önemini vurgulayarak Avrupa'nın blockchain teknolojisini benimseyerek daha hızlı yerleşimler ve güvenli finansal sistemler kurabileceğini belirtiyor.
Trump'ın kripto endüstrisini kullanarak siyasi etkisini artırdığı ve memecoin çılgınlığına destek verdiği yönündeki raporlar endişe yaratıyor. Ancak Trump, Bitcoin rezerv planı gibi kripto yanlısı politikaları destekleyerek hükümetin kripto varlıklara olan tutumunu değiştirmeye çalışıyor.
Analizler, ABD'nin Bitcoin rezerv planının aslında BTC satın almadığını, ele geçirdiği kripto varlıklarını sattığını ve rezervin sadece daha fazla varlığa el konulduğunda büyüdüğünü gösteriyor. Bu durum, hükümetin kripto varlıkları desteklediğini iddia ederken aslında varlıklarını genişletmek için kripto baskılarını kullanabileceği endişelerine yol açıyor.
Sonuç olarak, kripto dünyasındaki politika değişiklikleri ve tartışmalar küresel endişelere yol açarken, kripto varlıklarının geleceği hakkında farklı görüşler ve endişeler devam etmektedir.