Nükleer silahlara sahip ilk 9 ülke, 2023'te nükleer silahlara rekor düzeyde 91,4 milyar dolar harcadı: Rapor
20 Haziran 2024
4 dk okuma
131 görüntülenme
Rapora göre, küresel askeri harcamalardaki artışla birlikte dokuz nükleer silahlı ülke, nükleer cephanelik yatırımlarını topluca tahmini olarak %13,4 artırarak 91,4 milyar dolara çıkardı. Nükleer Silahların Ortadan Kaldırılmasına Yönelik Uluslararası Kampanya (ICAN).
Bu harcama, nükleer cephaneliklere saniyede harcanan 2.898 dolar anlamına geliyor.
ABD bu artışa harcamalardaki %18'lik artışla öncülük etti. 51,5 milyar dolar harcadı; bu, diğer nükleer silahlı devletlerin toplamından daha fazla. Güncel kalın, The Business Standard'ın Google haber kanalını takip edin
Çin'i 11,9 milyar dolar ile Rusya'nın 8,3 milyar dolarını geride bırakarak takip etti. İngiltere, 8,1 milyar dolarla üçüncü en fazla harcama yapan ülke olurken, onu Fransa, Hindistan, Pakistan, İsrail ve Kuzey Kore takip etti.
Bu harcamaları takip eden ICAN'a göre, son beş yılda nükleer silahlara yapılan küresel harcamalar %34 arttı.
Bu artış, Stockholm Uluslararası Barış Araştırma Enstitüsü'nün (SIPRI) ayrı bulgularıyla da doğrulandığı üzere, ulusların gelişmiş nükleer silahları modernize etme ve konuşlandırma çabalarını yansıtıyor.
ICAN şefi Melissa Parke, AFp'ye küresel güvenlik dinamiklerine ilişkin endişe verici bir tablo çizen bulguları yansıtarak, "Nükleer silahlanma yarışının devam ettiğini söylemenin adil olacağını düşünüyorum" dedi.
Kurumsal Etki ve Lobicilik
ICAN'ın raporu, 2023'te toplu olarak 31 milyar dolar kazanan 20 nükleer silah geliştirme ve bakım şirketinin önemli nüfuzunu vurguladı.
Bu şirketler en az 7,9 milyar dolarlık yeni sözleşme elde ederek ödenmemiş sözleşmelerin toplamını 335 milyar dolara çıkardı.
Raporda şu ifadelere yer verildi: "Nükleer silah üreten her şirket, hükümet, düşünce kuruluşları ve finans kurumları üzerinde nüfuz sahibi oluyor. Bu şirketler, ABD ve Fransa'daki hükümetler için lobi çalışmalarına 2022'ye göre 11 milyon dolar artışla 118 milyon dolar harcadı.
"Şirketler, nükleer silahlar hakkında araştırma yapan ve yazan önde gelen düşünce kuruluşlarına 6 milyon dolardan fazla bağışta bulundu ve bu şirketlerin mevcut ve eski çalışanları, düşünce kuruluşlarının yönetim kurullarında ve danışma konseylerinde yer alıyor. Ayrıca önemli yatırımları olan finansal kuruluşların yönetim kurullarında da yer alıyorlar. kendi şirketlerinde."
Acil Silahsızlanma Çağrısı
Nükleer Silahların Yasaklanması Anlaşması'nın (TPNW) savunuculuğunu yapan ICAN, nükleer silahlı devletleri önceliklerini yeniden değerlendirmeye çağırdı.
Anlaşma, 70 ülkeden destek alarak nükleer güçlere katılma ve küresel güvenliği artırma çağrısında bulundu.
ICAN ortak yazarı Alicia Sanders-Zakre şunları söyledi: "Son beş yılda bu insanlık dışı ve yıkıcı silahlara yapılan harcamaların hızlanması küresel güvenliği artırmıyor, ancak küresel bir tehdit oluşturuyor."
ICAN Şefi Melissa Parke endişeleri yineledi ve nükleer silahlara yapılan büyük harcamaları, bunun yerine açlık ve iklim değişikliği gibi acil küresel sorunlara çözüm olabilecek "kamu fonlarının derin ve kabul edilemez bir yanlış tahsisi" olarak etiketledi.
"Bu rakamlar müstehcen ve devletin söylediği paranın hiçbir zaman kullanılmayacak silahlara gittiğini söylüyor."
SIPRI Bulguları ve Küresel Güvenlik Dinamikleri
Stockholm Uluslararası Barış Araştırma Enstitüsü (SIPRI) ICAN'ın bulgularını doğruladı ve nükleer savaş başlıklarının küresel ölçekte 12.512'den 12.121'e hafif bir düşüş gösterdiğine dikkat çekti.
Bununla birlikte, ABD ve Rusya hâlâ dünyadaki nükleer savaş başlıklarının %90'ına hakim durumda ve 2.100 yüksek alarma sahip savaş başlığının neredeyse tamamı bu iki ülkenin elinde bulunuyor; Çin'in de bir kısmı ilk kez yüksek alarma geçirilmiş durumda.